İlaç vermeden lütfen!

"Alo! Merhabalar doktor beyle mi görüşüyorum."

"Evet, benim."

"Şimdi benim bir köpeğim var. 2 aydır sürekli kusuyor, ayrıca derisinde yaralar var ve halsiz. Sizce geçer mi?"

"Hanımefendi 2 aydır beklediniz ve geçmedi, demek ki kendi kendine geçmeyecek."

"Kendi kendine değil ki beyefendi. İki ayrı doktora götürdüm, bir sürü doktorla da telefonda görüştüm. Hepsi ilaç veriyor ya da reçete yazıyorlar. Ben ilaç kullanmaktan yana değilim, eğer ilaç vermeden iyileştiririm diyorsanız size getireceğim."

"Nasıl bir iyileştirme yöntemi denememi istersiniz? Muska? Dua?"

Ücretli mi?

Selam benim köpeğimin sırtında yaralar çıktı. Kaşınıyor, kokuyor!
Adres versem bu akşam bana gelebilir misiniz?

Olabilir ancak tedaviye klinikte devam etmek gerekebilir.

Hmmm... Peki şimdi gelip baktınız, sonra ilaç falan... Bunlar için bir para vermemiz gerekiyor mu?

Kapıdayım!

- Alo, kapıdayım gelsene!

- Abla, sen misin? Evde misin?

- Ne ablası ayol müşteriyim ben klinik kapısında kaldım bu sıcakta.

- Acil bir durum mu vardı? Bugün kapalıyız ama gelip açayım.

- Hemen gelir misin?

- Hemen gelemem hanımefendi, 20 dakikayı bulur yol.

- Bak! Tamam o halde 20 dakika "özel aracımda" tur atacağım, tam 20 dakika sonra burada olacaksın!

- Emredersiniz!

*Çat*

Yok canım. Elbette gitmedim. Telefonu suratına kapatma sesi o "çat".
:)

Kurtar!

- Alo Massimo' nun yeri mi?

- Evet, buyrun lütfen.

- Zottirik Mahallesi'nde zor durumda bir yavru kedi var, onu derhal kurtar!

- Şıllık Hanım, siz misiniz?

- Evet benim Massimo hemen çık!

- Şıllık Hanım şu an yalnızım çıkma şansım yok siz alıp getirseniz?

- Tutamam ben şimdi onu sen gel.

- E tutamazsanız sonrasında nasıl bakacaksınız.

- Ne alakası var ayol. Ben bir hayvansever olarak görevimi yapıp sana haber veriyorum. Elbette sen bakacaksın!

Ameliyat

- Nasıl yapacaksınız ameliyatı öğrenebilir miyim Massimo Bey?

- Genel anestezi altında, batına girip yumurtalıklar ve rahimi alacağız.

- Eeee?

- Eee derken? Bu kadar işte beyefendi.

- Öyle değil efendim. Nasıl bayıltılacak, nereden açılacak, ne kadar açılacak, o yumurtalık falan nasıl görülecek, nasıl alıp çıkarılacak, dikilecek... Böyle ayrıntılı anlatır mısınız?

- Niçin bundan sonra kedileri siz mi ameliyat eddeceksiniz?

İlaç kullanmayın

Klinikte önceki hastadan ether-iodoforme kokusu vardır.


- Ay burası çok kötü kokmuş neden?

- Kusura bakmayın hanımefendi ilaçtan koktu.

Bu vakadaki geri zekalı "ilaç" kelimesini muhtemelen çamaşır suyu ya da sert yüzey temizleyici olarak algılamış olmalı ki;

- Kullanmayın beyefendi ilaç o zaman bundan sonra.

Yenisini alırım

"Beyefendi köpeğinizin maalesef bacak kemiği kırılmış, ameliyat gerekecektir."

"Ne kadar tutar bu ameliyat?"

"Şu an tam bir fiyat veremiyorum ancak 500 Lira' yı bulacaktır, geçebilir de."

"N'aptın abi yahu, ben o parayla yeni bir Husky alırım."

Hırrrrr...

Bana batırma sonra

"Muayene masasında çok tedirgin oldu dilerseniz aşıyı kucağınızda iken yapalım."

"Tamam ama sonra iğneyi bana batırmayın doktor bey yanlışlıkla ay..."

"Keh keh keh, estağfirullah..."

Altına ser

Kısırlaştırma operasyonu öncesi ameliyathane hazırlanmaktadır.

Hasta sahibi aralıksız şekilde aynı şeyi sormaktadır.

"Altına bir şey sereceksiniz değil mi ayılana kadar? Altına bir şey serecek misiniz ayılana kadar? Serecek misiniz altına? Altına ser..."

"Evet hanımefendi, hasta altı pedi getiriyor yardımcı, sereceğiz elbette."

"Hasta altı mı? Benim kedim hasta değil ki sadece kısırlaşacak ama..."

Normal misin?

"Alo, kimsiniz?"

"Merhaba siz kimi aramıştınız?"

"Veteriner misin sen kardeş?"

"Buyrun ben veteriner hekim Massimo"

"Normal misin sen?"

'Ben normalim de acaba siz normal misiniz?' diye sormak istesemde merakıma gem vurup devam ediyorum.

"Normalden kastınız nedir hanımefendi?"

"Devletin yani, para vermeden gidip gelinen?"

"Yok hanımefendi ben normal (!)değilim."

Damping

"Merhaba, sokak kedilerine indirim yapıyor musunuz?"

"Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım."

"Heh, benim kedim haftada bir-iki sokağa çıkıyor. Onu da faydalandırabilir miyiz indirimden?"

Kendime değil

"Onu yaptık, bir de bunu... Toplamda *** Lira ediyor hanımefendi."

"Ay nasıl yani. Yok o kadar olmaz indir onu sen, indir indir indir..." (El bilmiş bir eda ile sallanmaktadır yüzüme doğru)

"Hanımefendi indirme şansım bundan öteye yok, bu işin ederi budur."

"Ay ne anlayışsızsınız yaa, hiç pazarlık yapılmıyor sizle de!"
(Bu cesareti kendisine veren, kendisi ile işportacı gibi pazarlık yapan önceki veteriner hekimidir. Görüldüğü gibi veteriner hekimin geri zekalısı, hayvan sahibini de tetikleyebilmektedir bazı zamanlar.)

"Çok pardon hanımefendi, demin buraya geldiğiniz taksici ile pazarlık yaptınız mı böyle?"

"Neden taksici ile pazarlık yapayım ayol, taksimetre yazıyor orada, ne ödeyeceğin belli zaten, pazarlığı mı olur bunun?"

"Peki benimle nasıl işportacıymışım gibi pazarlık yapabiliyorsunuz? Benim de fiyat göstergesi mi taktırmam lazım pazarlık yapmamanız için?"

"Kardeşim taksiye biniyorum kendim için, bakkaldan mal alıyorum kendim için. Sen kendini onlarla bir tutmayacaksın. Ben burdan kendim için hizmet almıyorum, kedim için alıyorum. Pazarlığımı da yaparım tabii..."

*Çüş!

Belediyeden gönderdiler

Telefon çalar...

"Merhaba, sokakta beslediğim kedim ayağını sakatlamış, getirmek için randevu almam gerekir mi?"

"Hayır hanımefendi hemen getirebilirsiniz."

"E çok kuyruk olmuyor mu?'

"Kuyruk derken, anlayamadım?"

"E sokak hayvanlarına ücretsiz hizmet veriyorsunuz ya, çok talep vardır diyorum."

"Öyle bir şey yok hanımefendi, elimden geleni yaparım ancak tamamen ücretsiz nasıl yapayım?"

"Ee ben ***** Belediye' sine götürdüm, 'biz ücretsiz yapamayız, alt caddede Massimo' nun kliniği var, orası sokak hayvanlarına tamamen ücretsiz bakıyor' dediler. Vallahi şaşırdım şimdi."

Ben de Nişantaşı çocuğuyum

"Selam kardeş. Benim av köpeğini getirecem de, karaciğerinde bi yetmezlik var gibi, anlar mısın sen?"

"Elbette beyefendi, getirin bir kan analizi yapıp görelim, belki ultrasonografi. Siz nasıl anladınız problemi?"

"Yav ben emin olmak için getiriyim dedim, yoksa anlıyorum sağlıkçıyım ben de..."

"Aa çok güzel, dahiliye?"

"Yok yav, medikal malzeme dağıtıyorum toptancılara felan..."

Höng! Tepkisiz bakışlar.

"Estağfirullah efendim, o halde onaylamaya ne hacet? Siz diyorsanız doğrudur."

Vaktim yok!

Hastaya serum verilmektedir.
Bir kaç dakikalığına muayene odasından çıkıp hastaya göz kulak olsun diye sahibini başında bırakırım.
Döndüğümde serum bardaktan boşalırcasına akmaktadır. Hanımefendinin serumu açtığını farkederim.

"Seruma hiç öyle bakmayın beyefendi. Sağlıkçıyım ben de. Ben açtım sonuna kadar. İşim gücüm var damla damla bekleyemem öyle."

Hemen serumu kısarım.

"Hanımefendi madem sağlıkçısınız bu hızda sıvı verilmesinin risklerinden haberiniz yok mu? Küçücük hayvan bu."

"Üff çıkartır mısın o zaman şu serumu, bekleyemem, uğraşamam, çıkartsana adam gidicem ciyaaak..."

Hemşire style

"Bu kadar pahalı veteriner görmedim. Bir aşıya 45 Lira! Resmen soygunculuk! Ben 15 yıllık hemşireyim beyefendiiiiiii...! Kimi kandırıyorsun seeen?"

"15 yıllık hemşire olmuşsunuz ancak hala doktorla nasıl konuşulması gerektiğini öğrenememişsiniz hanımefendi yazık!"

"Terbiyesiz adam, vıdı-vıdı, ciyaaaak, hüngür..."

Çat! (Kapı)

SSK mı Bağkur mu?

"Merhaba doktor beeey."
"Merhaba buyrun."
"Benim kedime aşı yaptırıcam da bahçede beslediğim, bizim sosyal güvenlik şeyimizden faydalandırabilir miyiz, yoksa pay ödüyor muyuz?"
"Ben doktor değilim hanımefendi, telefonlara bakmak için geldim, doktor gelince ona sorarsınız."
"Ay tüh öyle mi? Ne zaman gelir?"
"Tatilde, bir ayı bulur. Dilerseniz başka bir yere gidin."
"Öyle yapayım ben, sağol kardeş."

Hayvan o hayvan...

"Beyefendi köpeğiniz çok ciddi sıvı kaybetmiş, ben hemen damar yolunu açacağım, siz şunları eczaneden yaptırıp getirin lütfen."

"Ne gadar tutar ki bu? Gaç tane şeyetmişsin, insan gibin recete yazmışsın! Ne bunnar?"

"Serum ve birkaç ilaç beyefendi, ne kadar tutar bilemiyorum."

"Serom mı? Hayvana insan gibin serom mu bağlayacan? Köpek o yavhu..."

Düşünce balonu:
"Ona bakarsanız siz de ayısınız ama insan gibin görünüyonuz hele vallah."

Ablası değil annesi!

"Merhabalar hanımefendi, buyrun."
"Selam. Ben kedimin yıllık aşılarını yaptıracağım."
"Tamam. Ablası tutsun onu, biz bir genel durumuna bakalım önce."
"Ay ne demek bu yani şimdi. Ben onun ablası değil annesiyim tamam ma? Önce bir sorsaydınız yani, düşüncesizlik resmaaan..."

Düşünce balonu:
"Gerzek!"

Manikürcü Veteriner

"Ahahahayt. Kızım çok sosyetiktir abisi? Hiç yaşını göstermez, tıpkı ben. Bizim ailenin tüm kadınları öyledir. Sen benim annemi göreceksin ayol kadına en fazla 55 dersin, halbukii... Ay söyleyemem nazarın değer (!). Kızım! Kime geldik? Manikür mü yaptıracaksın annen gibi? Ay ben var ya birgün... Vıdı-vıdı... Miami ziyaretimde... Çan-çan..."

İş biter.

"Ay ben Fransa' da bır-bır... Neyse, hadi gidelim tatlış, görüşürüz Massimiliano Beeeey, bye bye de kızım..."

"Şey pardon, ücret?"
"Ne ücreti? Ayol bir şey yapmadın ki tırnaklarını kestin!"
"Hanımefendi, ilk olarak ve sadece bu iş için gelmişsiniz ve bu işin oda tarafından belirlenen bir ücreti var."
"Ayol ben alıp makası evde yapsam bunu bedava, sende neden paralı?"

Höng!

"Saçınızı da evde boyasanız bedava ama kuaföre para ödüyorsunuz."

"A-a-ayyy! Çirkefsin sen ayol, nerden geldik buna, ayyyy car-car..."

"Lütfen çıkın ve kapıyı çekin bayan!"

Muayene

"Selam, veteriner sen misin kardeşim?"
"Buyrun veteriner hekim benim."
"Hah, şu kediyi yolda buldum da eve götürcem. Bir sağına soluna bakar mısın?"
"Muayene edelim diyorsunuz?"
"Ne muayenesi? Sizde de muayene oluyor mu?"

Düşünce balonu:
"Hayır ebenin nikahı oluyor!"

"Elbette ben hekimin ve hayvan muayene ediyorum."
"E o zaman para mı vercez buna şimdi?"
"E bir zahmet..."

Helal vs Haram


Bayan gelir. Kedisini kısırlaştırmak istediğini söyler. Fiyat ve randevu alır.

Aynı günün akşamı bir "beyefendi" gelir.

"Sabah benim hanımla konuşmuşsun, ne iş?"

"Anlayamadım, nasıl?"

"Bizim kediyi kısırlaştırmak mı neyin yapacakmışsın, doğuramayacakmış sonra!"

"Evet, eşiniz randevu aldı doğrudur."

"Bu iş yapılmayacak, o kadar!"

"Tamam, nasıl isterseniz."

"Sen nasıl yapıyorsun bunu, Allah' ından korkmaz mısın?"

"Beyefendi bu profesyonel bir hizmet ve en sık uyguladığımız cerrahi prosedürlerden biri..."

Ses yükselir.

"Ben anlamam gardeş cerrah neyin! Yapıyon ama Kuran-ı Kerim' de var mı bakalım bu iş onu söyle, ha?"

"Kapıda Mercedes' iniz duruyor, o var mı Kuran-ı Kerim' de?"


Kortizon



"Hastanın durumu ciddi, kortizon kullanacağım."

"Aaa kortizon olmaz, zararlı o!"

"Şu an için bunun uygun tedavi olduğunu düşünüyorum beyefendi!"

"O zaman ufak doz yapın hayvana..."

"Siz bana yapmam gereken dozu söyleyin hazır elimde enjektör varken, ben ona göre yapayım."

"Yok, yani, şey, kem, küm..."

Düşünce balonu: "Gerzek!"