Belediyeden gönderdiler

Telefon çalar...

"Merhaba, sokakta beslediğim kedim ayağını sakatlamış, getirmek için randevu almam gerekir mi?"

"Hayır hanımefendi hemen getirebilirsiniz."

"E çok kuyruk olmuyor mu?'

"Kuyruk derken, anlayamadım?"

"E sokak hayvanlarına ücretsiz hizmet veriyorsunuz ya, çok talep vardır diyorum."

"Öyle bir şey yok hanımefendi, elimden geleni yaparım ancak tamamen ücretsiz nasıl yapayım?"

"Ee ben ***** Belediye' sine götürdüm, 'biz ücretsiz yapamayız, alt caddede Massimo' nun kliniği var, orası sokak hayvanlarına tamamen ücretsiz bakıyor' dediler. Vallahi şaşırdım şimdi."

Ben de Nişantaşı çocuğuyum

"Selam kardeş. Benim av köpeğini getirecem de, karaciğerinde bi yetmezlik var gibi, anlar mısın sen?"

"Elbette beyefendi, getirin bir kan analizi yapıp görelim, belki ultrasonografi. Siz nasıl anladınız problemi?"

"Yav ben emin olmak için getiriyim dedim, yoksa anlıyorum sağlıkçıyım ben de..."

"Aa çok güzel, dahiliye?"

"Yok yav, medikal malzeme dağıtıyorum toptancılara felan..."

Höng! Tepkisiz bakışlar.

"Estağfirullah efendim, o halde onaylamaya ne hacet? Siz diyorsanız doğrudur."

Vaktim yok!

Hastaya serum verilmektedir.
Bir kaç dakikalığına muayene odasından çıkıp hastaya göz kulak olsun diye sahibini başında bırakırım.
Döndüğümde serum bardaktan boşalırcasına akmaktadır. Hanımefendinin serumu açtığını farkederim.

"Seruma hiç öyle bakmayın beyefendi. Sağlıkçıyım ben de. Ben açtım sonuna kadar. İşim gücüm var damla damla bekleyemem öyle."

Hemen serumu kısarım.

"Hanımefendi madem sağlıkçısınız bu hızda sıvı verilmesinin risklerinden haberiniz yok mu? Küçücük hayvan bu."

"Üff çıkartır mısın o zaman şu serumu, bekleyemem, uğraşamam, çıkartsana adam gidicem ciyaaak..."

Hemşire style

"Bu kadar pahalı veteriner görmedim. Bir aşıya 45 Lira! Resmen soygunculuk! Ben 15 yıllık hemşireyim beyefendiiiiiii...! Kimi kandırıyorsun seeen?"

"15 yıllık hemşire olmuşsunuz ancak hala doktorla nasıl konuşulması gerektiğini öğrenememişsiniz hanımefendi yazık!"

"Terbiyesiz adam, vıdı-vıdı, ciyaaaak, hüngür..."

Çat! (Kapı)

SSK mı Bağkur mu?

"Merhaba doktor beeey."
"Merhaba buyrun."
"Benim kedime aşı yaptırıcam da bahçede beslediğim, bizim sosyal güvenlik şeyimizden faydalandırabilir miyiz, yoksa pay ödüyor muyuz?"
"Ben doktor değilim hanımefendi, telefonlara bakmak için geldim, doktor gelince ona sorarsınız."
"Ay tüh öyle mi? Ne zaman gelir?"
"Tatilde, bir ayı bulur. Dilerseniz başka bir yere gidin."
"Öyle yapayım ben, sağol kardeş."

Hayvan o hayvan...

"Beyefendi köpeğiniz çok ciddi sıvı kaybetmiş, ben hemen damar yolunu açacağım, siz şunları eczaneden yaptırıp getirin lütfen."

"Ne gadar tutar ki bu? Gaç tane şeyetmişsin, insan gibin recete yazmışsın! Ne bunnar?"

"Serum ve birkaç ilaç beyefendi, ne kadar tutar bilemiyorum."

"Serom mı? Hayvana insan gibin serom mu bağlayacan? Köpek o yavhu..."

Düşünce balonu:
"Ona bakarsanız siz de ayısınız ama insan gibin görünüyonuz hele vallah."

Ablası değil annesi!

"Merhabalar hanımefendi, buyrun."
"Selam. Ben kedimin yıllık aşılarını yaptıracağım."
"Tamam. Ablası tutsun onu, biz bir genel durumuna bakalım önce."
"Ay ne demek bu yani şimdi. Ben onun ablası değil annesiyim tamam ma? Önce bir sorsaydınız yani, düşüncesizlik resmaaan..."

Düşünce balonu:
"Gerzek!"

Manikürcü Veteriner

"Ahahahayt. Kızım çok sosyetiktir abisi? Hiç yaşını göstermez, tıpkı ben. Bizim ailenin tüm kadınları öyledir. Sen benim annemi göreceksin ayol kadına en fazla 55 dersin, halbukii... Ay söyleyemem nazarın değer (!). Kızım! Kime geldik? Manikür mü yaptıracaksın annen gibi? Ay ben var ya birgün... Vıdı-vıdı... Miami ziyaretimde... Çan-çan..."

İş biter.

"Ay ben Fransa' da bır-bır... Neyse, hadi gidelim tatlış, görüşürüz Massimiliano Beeeey, bye bye de kızım..."

"Şey pardon, ücret?"
"Ne ücreti? Ayol bir şey yapmadın ki tırnaklarını kestin!"
"Hanımefendi, ilk olarak ve sadece bu iş için gelmişsiniz ve bu işin oda tarafından belirlenen bir ücreti var."
"Ayol ben alıp makası evde yapsam bunu bedava, sende neden paralı?"

Höng!

"Saçınızı da evde boyasanız bedava ama kuaföre para ödüyorsunuz."

"A-a-ayyy! Çirkefsin sen ayol, nerden geldik buna, ayyyy car-car..."

"Lütfen çıkın ve kapıyı çekin bayan!"

Muayene

"Selam, veteriner sen misin kardeşim?"
"Buyrun veteriner hekim benim."
"Hah, şu kediyi yolda buldum da eve götürcem. Bir sağına soluna bakar mısın?"
"Muayene edelim diyorsunuz?"
"Ne muayenesi? Sizde de muayene oluyor mu?"

Düşünce balonu:
"Hayır ebenin nikahı oluyor!"

"Elbette ben hekimin ve hayvan muayene ediyorum."
"E o zaman para mı vercez buna şimdi?"
"E bir zahmet..."

Helal vs Haram


Bayan gelir. Kedisini kısırlaştırmak istediğini söyler. Fiyat ve randevu alır.

Aynı günün akşamı bir "beyefendi" gelir.

"Sabah benim hanımla konuşmuşsun, ne iş?"

"Anlayamadım, nasıl?"

"Bizim kediyi kısırlaştırmak mı neyin yapacakmışsın, doğuramayacakmış sonra!"

"Evet, eşiniz randevu aldı doğrudur."

"Bu iş yapılmayacak, o kadar!"

"Tamam, nasıl isterseniz."

"Sen nasıl yapıyorsun bunu, Allah' ından korkmaz mısın?"

"Beyefendi bu profesyonel bir hizmet ve en sık uyguladığımız cerrahi prosedürlerden biri..."

Ses yükselir.

"Ben anlamam gardeş cerrah neyin! Yapıyon ama Kuran-ı Kerim' de var mı bakalım bu iş onu söyle, ha?"

"Kapıda Mercedes' iniz duruyor, o var mı Kuran-ı Kerim' de?"


Kortizon



"Hastanın durumu ciddi, kortizon kullanacağım."

"Aaa kortizon olmaz, zararlı o!"

"Şu an için bunun uygun tedavi olduğunu düşünüyorum beyefendi!"

"O zaman ufak doz yapın hayvana..."

"Siz bana yapmam gereken dozu söyleyin hazır elimde enjektör varken, ben ona göre yapayım."

"Yok, yani, şey, kem, küm..."

Düşünce balonu: "Gerzek!"